Dumanaltı
Bir yatak çarşafına zulaladıkBir meme dolusu öpücükBir sabah dolusu umutBir gece dolusu sıcak Tenine sardım,…
Tutkun
Herkes kaldırmaz böyle sevişmeyiKonu komşu desen zâten uykusuzSıcak yapışır sırılsıklam tenimizeSâdece kokunla yaşarım ben nefessiz…
Testi
Uzuyor gölgelerUzadıkça beni alıyorBu beklenen sonNe kadar da çabuk geliyor… Oysa böyle miydim ben?İnsanların adımladığı…
Yalan
Domatesin, çileğin kırmızısını yedinGöğün mâvisini ciğerine çektinGüneşin sarısı, başağın sarısına karıştıÇimenlerin en yeşilinde seviştin Mor,…
Eylül
Bir yaprak dökülür bu mevsim, bir yaprak dökülürZannedersin dünya dağılırBir Eylül esintisiyleSanki Cennet yıkılır Gölgeler…
Sensiz
Gidersin,Gökyüzü denize düşmüştürMâvi bir boğuntuya kargalar üşüşmüştür Odalar işgâl altındaEşyân asker, kokun mermiBas bas bağıran…
Ayrılış
Gözlerin, yıkılan kalelerGözlerin, devrim sabahlarıGözlerin, kömür karasıGözlerin, ekmek kokusu Koştur koştur bakışlarınAlevler içindeki sokakları geçer…
Beyaz
Değdi tenimeVa’d ettiği acısıylaO sivrilikten damlayacakZehirli beyazlığıyla Titreyen ellerim bağırıyorKasılan vücudum esirKendi akşamlarımı yarattımGüneş gibi…
Ceset
Kışa benzemek böyle bir şey değil…Tamam, soğuksunTamam, üşütüyorsunAma güneşin yokHep buzsun Ne bahar için umudun…
- « Önceki sayfa
- 1
- …
- 12
- 13
- 14
- 15
- 16
- …
- 23
- Sonraki sayfa »