Çamur

Bir kara iğfâl
Ardından
Zerrelerin delik deşik
Bu sonsuz işgâl
Hep yitik, hep yitik…

Ölüler
Fotoğraflardan gülümserken
Biz
Cennet’e el salladık
Bilmiyorduk
Onlara ne kadar uzaktık

Toprak kokusundan dönen başımız
Göğü delip geçen binlerce kavak
Ve hepsi çıplak
Sonbahar soymuş
Ve öyle öpmüş ki,
Hepsi ıslak

Bak, yine çamur
Kaçış yok
Vereceksin nefesini
Tanrısı olacaksın
Ölü bir dünyanın
Rûhunu yaratacaksın