Firârî Uykusuzluk

Bütün gece seni çizmeye çalıştım
Çizgi çizgi diriltmeye çalıştım
Melodilerden sesini ayıklamaya
Açık penceremden kokunu solumaya çalıştım

Düşün ki, ne çâresizim…
Yazdığın iki satır yazıyı
Ciltler dolusu romana çevirdim
Okudum; bir daha, bir daha…
İşte ben böyle delirdim

Olmayışından daha zor olan
Olamayacağını bilmekmiş
Gecenin sessizliğine sığınan ben
Ân gelir, güne bîat edermiş

Bak yine akıyor satırlar
Esârete yabancı yılkı gibi
İlhâm da değil ki bu; nedir?
Kalemi ben olan bir sihir gibi

Cibinlik misâli sarmalamışsın her yanı
Dünya pembe bir tülün ardında
Rûya bile olsa gördüklerim
Rûyalar da gerçektir aslında

Kâfiye düşmanı bir âşk yarattın bende
Düzen yok, ölçüler bozuk
Zâten yazdığım bu şeyin adı yok
Olsa bile, adı “Firârî uykusuzluk”