-isimsiz-

Bu gri, soğuk kaldırımlarda yatan
Kim bilir hangi zavallı?
Üzerinde eski târihli bir gazete
Göğsü boydan boya kanlı

Kalbi delik deşik, paramparça
Bir meyhânede yapılacak otopsisi
Sâkî yazacak maktûl raporuna:
“Yakın mesâfeden, bir şarjör dolusu ayrılık mermisi”

En vicdânsızın bile akıtır yaşını bu hâl
Hayatı terk eder neş’e ile meşk
Bağırmak lâzım, olmamalı lâl:
“Yeter artık! Bu kaçıncı fâil-i âşk!”