Kaçıncı sigarayla eridi bu hasret?
Bilmiyorum…
Gözlerimden bir umut bile ışımıyor
Ellerim çoktan teslim
Bileklerimdeki bu kelepçe
Ne kadar eski, ne kadar zâlim…
Gecenin bu sessizliği delirtiyor
İnadına suskun dünya, inadına lâl
Yalnızlığın düğünü var, her yer ıssız
Kokusu garip, katilim olacak bu hâl
Sarı sokak ışıkları cehennem gibi
Pencereler soğuk ve acımasız
Yüzüme yokluğunu bağırır gibi
Yollar boş, uçları kayıp…
Paramparça düşünceler ve cümleler
Kırgın melodiler gibi kulaklarımda
İhtiyar artık bu alışkanlıklar
Belli belirsiz dökülüyor adımlarımda
Kaçamadık yine, kaçamadık bu karanlıktan
Kader dedikleri bir uzun yafta imiş
Yıllar çâre olmadı, kurtarmadı yalnızlıktan
Ne yaparsan yap, bu zindan bizi beklermiş