Şehrin sokaklarına atılmış
İzmaritler gibi sâhipsiz
Hissetmek
Kıvranmak
Dinmeyen ağrılarıyla
Yalvaran hasta gibi
Uzak vâdilerin kaybolmuş
Köyleri gibi isimsiz
Terk etmek
Savrulmak
Dalına küskün, ağacından bezgin
Solmuş yaprak gibi
Bitenleri saymak kolay varlığınla
Bir nefeste içer gibi bir kadehi
Teslim olmak güzel rüzgârına
Fora eder gibi bembeyaz yelkeni
Yağmur değil bu, yağan sokaklara
Bulutlar değil dolan mazgallara
Âşk yağıyor
Ve taşan sensin kalbimin mazgallarından
Hoş geldin demekten ürküyorum
Korktuğum için elvedâlarından
Yine de
Kaderime hoş geldin…