Ak düştükçe saçına kaçarsın siyâhtan
Geceden firâr edersin artık durmadan
Günlere sarılırsın umutsuz, nâfile
Tiksinirsin hayatta kutsal karanlıktan
Gözlerinden uzayan ıslak zincirin
Ucunda sallanır gençlik düşlerin
Çatlak dudaklarında belirince bir nefes
Ağrı olur göğsüne bu iç çekişin
Ağırlaşır attıkça her yeni adımın
Zerresi yoktur geriye o genç adamın
Anılardan zehir çıkar üstlerine bastıkça
Pişmanlık olmuştur hiç yaşamadıkların
Yaşlılık bu; biraz acıdır, biraz karadır
Tek suçlusu acının uzun yıllardır
Ölüm bir dost görünür, bir düşman
Bundan sonraki duraksa artık mezardır