On Dört

Kader kamyonları bunlar
İçlerinde on dört kader taşır
Tırtıklı tekerleri
Kim bilir hangi yolları aşar…

Postallar içinde üşür ayakları
Elleri tetikte, dudakları çatlak
İsimleri süslü, kalpleri puslu
On dört kader; hepsi birbirine yaslı…

Hangi dağda kına yakacaklar?
Al kanlarıyla ne yazacaklar?
Kaç kol, kaç bacak
Kaç ana, kaç çocuk bırakacaklar?

On dört kader,
On dördünde ay gibi
Hayâlleri nasırlı, türküleri yanık
Tezkere kağıdı kokar,
Sıcacık ana bağrı gibi