Güneye Yolculuk

Gözleri mâvi söveli
Bir Akdeniz evisin
Saçlarında batmayan bir güneş
Bir mandolin ezgisi sesin

Boynundaki kokudan
Bir tanrı yarattım
Tapması günah,
Tapmaması ayıp
Put desen kıramazsın
Va’d ettiği cenneti kayıp

Gerdanın bir aynadır
Kalbinle sırlanmış
Nice pâyidâr görmüş geçirmiş
Her çirkine güzellik bahşetmiş

Oysa ki sen,
Göğsüne defnettiğin hayâllerini
Memelerinden sağdıracaksın
Bir kırmızı elmanın içine
Tüm kadınlığını dolduracaksın

Sonra,
Arzın merkezine damlar terim
Hiçbir nefes söndüremez
Hayatın göbeğinden geçer gölgem
Geriye benden iz kalmaz

Nihâyet,
Vâdilerine yukardan bakarım
Çavlanlara esir bir coğrafyadır
Bir kadın bu sular kadar berrak,
Bu sular kadar hoyrattır

Kendini bırakmalı bu akıntılara
Sarsmalı ve savurmalı vücûdumu
Yakarken âciz varlığımın tenini
Saflığı ile temizlemeli rûhumu