Hâcerü’l Esved

Siyah,
Simsiyah bir taş…

Gece onda
Yıldız onda
Ay onda
Uzay onda

Sonsuz onda…

Beyaz damarlar rûhumuzdur
Akar durmaz
Döner durmaz
Mermer misâli damarlar
Siyah taşın sorgucudur

Akik desen değil,
Kömür desen değil…
Zümrüde yorsan faydasız
Elmasa vursan ışıksız

Özü, dışı gibidir
Dışı, sözün özüdür
Kelâmlardan mukaddes
Bilinmeyenden bir nefes
Simsiyah bir taş…

Ölüm gibi
Hiçlik gibi
Gayyâ gibi
Gayb gibi
Simsiyah…

Siyahlığı karalık değil
Siyahlığı karanlık değil
Nûra boğulmuş zirâ
Esved bir lütûf,
Esved bir nimet zirâ

Simsiyah bir taş…
Kalp dersin
Yürek dersin
Gönül dersin
Herkes bilsin
Bu, simsiyah bir taş…