Güneş gülümsesin
Zamanın çarklarına bağlanmış
Ve biraz da yağlanmış
Velespit tekerlekleri
Adamların asfaltında çevrilsin
Yumuk ellerden taşsın
Tâze açılmış bahar dalları
Bin tomurcuk ve kahkahalar
Kokuya hazırlık ayları
Hem de ne koku!
Fıldır fıldır dolanır
Ekvator bir koşumluk mesâfe
Hangi dağ, hangi rüzgâr
Bu kokuya dayanır?
Dayanmaz elbet,
Yıkılır ne varsa
Düzlenir dünya, düzlenir yollar
Ve bu düzlükte tutunmaz,
Uçar gider tüm kokular
Sonradan sonradan
Bir küfür seli sökün eder
Boğulan tanıdıklar çâresiz
Geniş omuzlarıyla Atlas bile
Bu sel ile sürüklenir gider
Ve ben,
Edebimi sevişmekten aldım
Tüm edepsizliğim yalnızlığımdan
Son nefesmiş gibi sana koşma arzusu
Yorganlı teneşirime uzandığımdan
Bundan böyle artık
Her yeni daha eksik,
Her eski daha acıdır
Bir tat varsa ağzımda
Bu, öğrenmişliğin tadıdır