Mâvi Yolculuk

Deniz kokusunun doldurduğu
Bembeyaz yelkenler
Martı kanadı gibi süzülür
Küpeştesini güneş,
Gövdesini deniz okşar
Akşamüstünün ılık turuncusu
Tenlerde kuruyan tuza bulanır
Saflardan saf bir rüzgâr akar
Saçlarını denize benzetir
Ufuklara serpilmiş silüetler
Adalar, burunlar, koylar, köyler
Hepsine açılır yaz cennetinin kapıları
Hepsini mâviliğin dudakları öper
Sonsuza kadar sürsün istersin
Bitmemelidir bu hedefsiz yolculuk
Rüzgâr durmamalı, deniz kararmamalı
Güneş batmamalı, yaz bitmemeli
Sırtına bindiğin bu ahşap kuğu
Beyaz kanatlarını kapatmamalı
Öleceksen bile,
Son nefes bu cennette olmalı