Ayna

Merhaba,
Masamın boş sandalyesi

Yılların çamuruyla girdin evime
Hiç alışamadın
Pabuçlarını çıkarıp
Sürmeye yüzüme

Ne var?
Kimlerin paspası olmuş bu yüz,
Bu yüze mezar kaç omuz,
Hepsi birbirine ekli katar
Hayat,
Bunların altında akan raylar

Dur, ilişme!
Hatlarını meşgul çaldıran ellerim
Kıvrım kıvrım
Böyle kıvranmaya can kurban
Her gün ölmeye giderim

Ne diyorduk?
Evet, olmaz böyle…
İçlerinden arındırılmış kuruyemiş kabukları
Yenildiler diye yenilmezler
Dişin geçmez ve sırf bundan
Kabuklar kâselerinde ölümsüzler

Hele bir de kül banyosu yaparlar ki,
Çoluk çocuk bayram yeri
Benim payıma düşen isten yılan
Odanın içindeki hayâlet serseri

Dinlemiyorsun,
Sıkılmak hakkın tabii
Sen,
Milyon masanın boş sandalyesi
Ben,
Tek düze bir peruk çıkarma sahnesi