Diskur

Bak kurban olduğum!
Kılız, tüyüz
Etiz, tırnağız
Hepi topu
Çürüyecek elmayız

Pek çirkiniz
Pek güzeliz
Aslında
Neyiz, bilmeyiz

Çukursever şâirlerimiz
Enkâzsever âşklarımız
Yâni en güzelinden
Nihâvend bir kafamız
Var

Çalı süpürgesi hayatlar
Sıkılmış yumruklar
Susulmuş ağıtlar
Gri bulutlar
70’ler, 80’ler, 90’lar
Pus dolu yıllar
Var

İşte bu yüzden
Bâzen küçülebilmek gerek
Gençleşebilmek değil

Bâzen bekleyebilmek gerek
Sabredebilmek değil

Bu ânların esâretinde kıvransan da
Yutkunabilmek gerek
Söyleyebilmek değil

Sen şimdi yakınıyorsun ya!
Yakıyorsun ya harfleri, sesleri!
Ya ne yapsın gırtlağına basılmışlar!
Ya ne yapsın,
Kör kuyularda enik gibi boğulmuşlar!

Çıksın sesin, elbet çıksın
Ama bir sen için değil
Tüm sokaklar için çıksın
Çınlayacaksa
Tüm yitik hayatlarda çınlasın

Çünkü, kurban olduğum
Kurtulacaksan bir başına olmaz
Ayaklarından bunca ceset asılırken
Bu mezardan dirilişin olmaz