Küçük, küflü bir evdi
Ve biz harıl harıl
Mikrop kapıyorduk
Görmeden açılan yaralara
Tuzlu sevişmeler basıyorduk
Sen,
Evin yüzünde
Kara bir çingene beni
Ben,
Evin içinde
Bir soytarı, bir serseri
Gül gibi geçinip gidiyorduk
Biz seninle
Bir masalı oynuyorduk
Düşün
Ben seni bu kadar severken
Sen bu kadar uzaksın
Ne saçma bir yalnızlık!
Karda yürüyüp üşümek
Eve yetişip sevişmek
Konuşmak, gülüşmek
Ve daha neler
Elinin tersinde ziyân
Görmeyişinden kayıp
Ne saçma bir karanlık!
Sen de kıvranıyorsun
Bir şeyler bekliyorsun
Ama bilmiyorsun
Bilmiyorsun, ben varım
Kirpik mesâfesinde
Dizinin hemen dibinde
Şımarık bir tekir gibi
Yalnızlığına sürtünerek
Dolanırım