Bir eflâtun el uyandırdı
Başımda leylak kokusu
Perdeler sabah dansında
Gölgeler doğuruyorlar
Sonra gözlerim devriliyor
Bir engebeli coğrafyada
Yılankâvî yollarda
Dâvetkâr kuytularda
Geziniyor
Nasıl da kayış gibi gergin
Bir keman teli gibidir
Boylu boyunca uzanan kavisin
Savruluşları pek zâlimdir
Kavis bir şey değil
Asıl vâdileri görmek lâzım
İki yanında kanatlar
Ortasından tuzlu nehir akar
Sürükler, götürür peşi sıra
Dünyanın sonundaki şelâleye kadar
Böyle uyanmak olur mu?
Nasıl kalkacak bu beden buradan?
Zerrelerime fısıldıyor
Bir sıcak şeytan